Kayıtlar

PORTRE-3: İlek, Denizgik, İrnek

     (Haklarında kaynakların kısıtlılığından bahsetmemek olmaz. Sadece sıralamalarından emin olabildim. Elimdeki tek kaynak Priskos’tu)     Birinci Dönem: İlek Devri         Büyük Hun Hükümdarı Attila’nın üç oğlu var; İlek, Denizgik, İrnek. İlek, Attila’nın en büyük oğlu ve ardılıydı, babasının ani ölümüyle tahta çıktı. Taht kavgalarının olduğu bir dönemde tahta çıkmıştı. Bu ani ölüm ve taht değişikliğinden istifade bazı kabileler Hun Birliğinden çekildi. Böylece devlet güç kaybetti. Tam bu sırada 454 yılında Gepitlerle yapılan Nedao Savaş’ı da kaybedildi. Hükümdar İlek öldürüldü, kalan Hunlar geri çekildi. Daha sonra kuşatılıp Karadeniz’e döküldüler. Böylece Attila’dan sonra yapılan ilk savaş kaybedilmiş, ilk Hun Kağanı da öldürülmüştü.                      İkinci Dönem: Denizgik Devri         460 yılında Denizgik ve İrnek devleti diriltmek ve eski gücüne kavuşturmak için çaba sarf etmeye başladılar. Roma başkenti Konstanipolis’e bir elçi yolladılar. Barış temin etmek, dostluk kurmak

Değişen Siyasi Konjonktürün Gölgesinde Demografik Değişimler

    Avrupa Ordularının, kalabalık Hun, Osmanlı gibi Türk ordularına ve barbar birçok kabileye mağlup olmasının yegâne sebebi nedir bilir misiniz? Paralı askerler. Askerlik, eline kılıç-kalkan almak, at binmek, zırh kuşanmak değildir. Bir ülkü olmadan vücudunuzu yormak askerlik değil, korsanlıktır. Paralı askerler ellerine kılıç, kalkan verilmiş çiftçilerdir. Savaşın en önemli anında yüreklerinde bir korku kıvılcımı belirirse kaçarlar. Hiçbir güç ne para ne şan ne de makam onları saflarına döndürebilir. Korku insanın kendisine yarattığı en büyük düşmandır. İşte, güzel memleketimizde paralı askerlerin pençesinde… Paralı askerlik sadece eline silah alıp, bir devlet için savaşmak değildir. Bir iktidarın varlığını koruması için, onu şartsız desteklemek için bir yerde kalmak şartıyla varsanız paralı askersinizdir. Buyurun başlayalım; Değişen Siyasi Konjonktürün Gölgesinde Demografik Değişimler. Türkiye’mizin toprakları her dönem komşularına göre refah seviyesi üstün bir bölge olmuştur. Bunun

Cevaplar-1

Resim
Esenlikler,      Bazı sosyal mecralarda hiçbir Türkçü parti bulunmamasına rağmen özellikle siyasi bir anti-Türkçülük var. Bu nefretin yansıdığı çeşitli başka alanlar da var. Mesela adam sağcı ve iktidara yakınsa, Atsızoğlu Hüseyin Nihal’i de biraz biliyorsa yapıştırıyor ‘’Şamanist’’, ‘’Dinsiz’’ gibi tanımları. Bakın altını çize çize söylüyorum -Ötüken Birliği Partisinin mecliste temsil edilmediği ve seçimlere katılma hakkı bulunmadığını belirterek- ‘’siyaset sahasında olmamamıza rağmen’’ bunu söylüyor. Herhalde Atsız’ı, Hurufiler’in Şeyhi Fahreddin Acemi ile karıştırıyor. Yetmezmiş gibi bir de solcusu var, ancak onlar iki çeşit; bilinçli ve bilinçsiz. Bilinçsiz olan (Açıp bir kere dahi Karl Marx’ı, F. Engels’i okumamış özenti, ‘’popülerlik budalası’’) yapıştırıyor ‘’Yahudileri sabun yapan kafa’’, ‘’Kara gömlekliler özentileri’’, ‘’Faşist, Nazizst’’. Bunlarda bizi Faşist ve Nazi çıkarma derdindeki insanlar. Bunlar Atsız’ın saçını tarayışından dolayı -herhalde- bizi Nazi ya da okuma özür

TÜRK TARİHİNİN SİSTEMELEŞTİRİLMESİ-2: Türk Tarihinin Başlangıcı

Resim
TÜRK TARİHİNİN SİSTEMELEŞTİRİLMESİ-2: Türk Tarihinin Başlangıcı  Biz Turfanı yarattık uyku uyurken Batı Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı. Sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı: Türk gücü bir yıldırım, Türk bilgisi bir deniz. -Atsız, Türklerin Türküsü      Tarihi okumaları çeşitli yollardan yapma imkanına sahibiz. Kimisi bir coğrafyayı esas kabul ederek, kimisi de kronolojik bir sıralama yaparak basitleştirmeye çalışır bu bilimi. En yaygın yöntemlerden birisi de ‘’Kronolojik’’ sıralamadır. Matematik basit; iki esas kırılma noktası var ‘’Tarih Öncesi Çağlar’’ ve ‘’Tarihi Çağlar’’. Esas sınırlar bunlar daha sonra ise başka tarihi olayların ekseninde tarih gelişiyor. Mesela İlk Çağın kapanıp Orta Çağın açılmasına sebep olan olay Kavimler Göç’üdür ya da Orta Çağın kapanıp Yeni Çağın açılmasına sebep olan olay Konstantinopolis’in Türkler tarafından fethedilişidir. Peki ya 27 asırlık Türk Tarihi nerede başlar? A)   Türk Tarihinin Başlangıcı A.a) Eberhard ve Chou’lar      11 yıl boyun

PORTRE 2: BUMIN KAĞAN

Resim
                                                    Öd Tengri yaşar kişi oglı kop olgeli törümüş. -Bilge Kağan, Kül Tigin yazıtı, Kuzey taraf   Göktürklerin Kökeni, İlk Yurtları Neresidir?                Göktürkler, mevki olarak Turfan’ın kuzeybatısı, Altayların güney eteklerinde bulunuyorlardı Atalarının da efsanevi başkent Ötüken’in iki elli kilometre batısında ortaya çıktıkları düşünülmektedir. Daha önceleri Altayların kuzeyinde ikamet ederken sonraki dönemlerde güneye yönelmişlerdi. Güney bölgenin doğusunda Turfan ve Etsin Gölü vardır.                Daha önceleri Hunlara bağlı olan Aşinalar daha sonraları Juan Juan’lara bağlı kalmışlardır. 552’de kendi devletlerini kurmuşlardır.                Çinlilerin ‘’Pien-i-Tieni’’ adlı kaynaklarında ilk Türk-Çin ilişkilerinden bahsedilir; ‘’İmparator Wen-Ti’nin hükümdarlığında, Ta Tong devrinin on birinci yılında (M.S 535) Çin Hükümeti, T’u-külere elçiler yollamaya başladı. T’u-küler, H’yung-nuların A-shih-na adını taşıyan kolun

PORTRE-1: Attila

Resim
Efsanelerin destansı lideri Attila'nın hayat hikayesine hoş geldiniz.                Attila öncesi Avrupa Hunları:          Önce Doğu-Batı sonra Kuzey-Güney şeklinde bölünen Büyük Asya Hun Devleti'nden kopan parçalar Hazar Denizi çevresinde toplanmaya başlamıştı. M.Ö 4 YY.'da başlayan bu göçler M.S 4'ncü YY'a kadar bölgede kaldılar. Güçleri ve teşkilatçı yapılarının etkisiyle de kurdukları devlet zamanla bölgenin en önemli gücü haline geldi. İlk seferlerini Başbuğ Balamir komutasında 374 yılında Ostrogotlara yapıldı. O dönemde Karadeniz'in kuzeyinde var olan Got kavimleri savaş taktiklerini bilmedikleri Hunlar karşısında bir varlık gösteremiyordu. Öyle ki; 374 yılında yenilen Ostrogot Kralı Ermanarich intihar etmiş, Vizigot Kralı Atanarich ise Batı'ya göçün yolunu tutmuştu. 375 yılına gelindiğinde Hunların önünde duramayan bu barbar kavimler Avrupa'nın içlerine hatta İspanya'ya kadar uzanan göçler yapacaktı. Hun akıncılarının bilinmeyen taktikleri bü

Altay Zirvesinden

Resim
  Mesafeleri uzak kıldılar gözlere, Attılar uzaklarda kardeşimi ateşlere, Yanıyor beşiklerim, ata mezarlarım! Bir sitem değil de göklere; Nerde kaldı ulusu bu kurtların? Bir acı çığlık yükseliyor yüce Doğu'dan, Yanıyor zulmün alevlerinde Doğu Türkistan! Yedi akıncının, yedi devletinde yok buna bir isyan! Kıtlık mı var Oğuz Elinde, ne haber kurt başlıklı tuğdan? Yoksa bu sessizlik derin fırtınadan mıdır kalan? İki dağ arası geçen yıllara, Kurt rehber ortaya çıkana, Eritene kadar demir dağları, Yırtıp atana kadar kader ağlarını, Birdik işte, dilde, fikirde ne oldu? Tarihe prensesleriyle geçen birileri var, Yılların ve tarihin verdiği eziklikleri var. Hınçları var, öfkeleri var, çullanıyorlar; Bir avuç insana, bir avuç Uygur'a... Ses, seda yok bizim garip ellerden... Başkanların elleridir havada birbirini seven. GİRAY