Kayıtlar

Ocak, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nefes-1: Kırım

  Bir vatanım vardı benim adı: Kırım! Beni ondan ayırsalar duramam, yıkılırım… Yardan, candan, serden geçerim, Ama vatansız gündüz olmaz gecelerim… Binerim yağız atıma, çarpışırım… Her türlü zulmetlere katlanırım, Ancak senden geçemem Kırım!   Güç alırım topraktan, denizden! Ordu kurarım otuz bin süvariden. Emir alırım Kalgaylardan, Giraylardan. Ne zaman çıksam zaferdir o aylardan! Denizler arasında kalmışım. Allah bir daha ayırmasın Kırım’dan!   Fatih fermanıyla binerim atıma, Düşmanlardan kim çıkarsa bahtıma! Yararım denizleri, düz ederim dağları, tepeleri. Bozarım düşman ordusunu, aşarım setleri! Gererim en zorlu yayları, mesafe tanımaz oklarım. Bozkurt’u ederim kendime rehber, savaşırım. Allah bir daha sensiz bırakmasın Kırım!   Bir kez sürüldüm vatanımdan, İndiğim için doru atımdan. Vagonlarla çıkarıldım öz yurdumdan apansız, Öyle bir soğuk vurdu zamansız. Kaldım çaresiz, dertli. Çayda değil, gönlümüz demlendi! Ne büyük acı

Gelecekten Mektup

Resim
  I ‘’Mektuplar yollardadır’’ paşam hala… Kimi gidiyor Ankara’ya, kimi Bakü’ye, kimi arşa. Sizin katınıza da geliyordur elbet… Bu ağıtı da kabul edin makam-ı alanıza…   II Yarına yola çıktık atlarla, Çok geçmedi iş düştü pusatlara, Dilleri açıldı silahların; Cümlesi geldi düşmanın.   Ayrılıkçı oldunuz, isyancı oldunuz. Nazlı bir vatan uğruna zevkten de oldunuz. Gitmek varken Roma’ya, Siz cesaretle geldiniz Türkistan’a.   Yarının yolunda bir kıvılcımdı niyetiniz, Bir başkaydı atlarınız, kılıç şıngırtınız… Atın üstünde bir gün doğardınız, En koyu karanlıkta bile ışıktınız…   III   Bozkurtlar ordusunun başbuğu, Değil düşmanın, ölümün bile korktuğu! Tahtı olmasa da gönüllerin son hükümdarı; Mete ordusunun son ‘’müthiş’’ atlısı…   Yarının seferine dünden vardın, Atının üstünde semadan bakarsın. Sen oradan da cenklere varırsın… Bilirim sen orda da duramazsın.     Yarının seferine, yarımızla çıktın. Hala nöbettesin üstünd

PORTRE 4: ‘’Bozkırın Altın Adamı’’ Emir Timur

Resim
  Biz ki Melik-i Turan, Emir-i Türkistan'ız, biz ki Türk oğlu Türk'üz; biz ki milletlerin en kadimi ve en ulusu Türk'ün başbuğuyuz! -Emir Timur                Türkler olarak yirmi yedi asırlık geniş bir tarihe sahibiz. Yani beşinci yüzyılın sonunda kurulan Frank Krallığından , onuncu yüzyılın ortalarında kurulan İngiltere’den daha eski bir tarihi mirastan bahsediyoruz. Bir başka tabirle Göktürkler, 8. Yyda Orhun Kitabelerini dikerken ortada İngilizler yoktu . Attila, beş yıl içerisinde önce Doğu sonra Batı Roma’yı ezerken ortada bir Fransa yoktu. Tarihsel derinliği bu denli yüksek olan bir milletiz. Bazen doğuda bazen batıda , bazen Sibirya ’da, bazen Mısır ’da görülmüş bir milletten bahsediyoruz… Bununla övünüyoruz da! Modern askeri sistemlerin mucidi Mete Han , Çin İmparatorluk sarayını kırk arkadaşıyla basan Kür Şad ile, Papa’ya diz çöktüren ‘’Tanrı Ares’in kılıcı’’ Attila , Roma ordusunu Malazgirt’te yenen Alparslan , Havan Topunun mucidi Fatih Sultan Mehmet , Mo