Kayıtlar

TÜRK TARİHİNİN SİSTEMELEŞTİRİLMESİ-2: Türk Tarihinin Başlangıcı

Resim
TÜRK TARİHİNİN SİSTEMELEŞTİRİLMESİ-2: Türk Tarihinin Başlangıcı  Biz Turfanı yarattık uyku uyurken Batı Nuh doğmadan kişnedi ordularımızın atı. Sorsan şöyle diyecek gök denilen şu çatı: Türk gücü bir yıldırım, Türk bilgisi bir deniz. -Atsız, Türklerin Türküsü      Tarihi okumaları çeşitli yollardan yapma imkanına sahibiz. Kimisi bir coğrafyayı esas kabul ederek, kimisi de kronolojik bir sıralama yaparak basitleştirmeye çalışır bu bilimi. En yaygın yöntemlerden birisi de ‘’Kronolojik’’ sıralamadır. Matematik basit; iki esas kırılma noktası var ‘’Tarih Öncesi Çağlar’’ ve ‘’Tarihi Çağlar’’. Esas sınırlar bunlar daha sonra ise başka tarihi olayların ekseninde tarih gelişiyor. Mesela İlk Çağın kapanıp Orta Çağın açılmasına sebep olan olay Kavimler Göç’üdür ya da Orta Çağın kapanıp Yeni Çağın açılmasına sebep olan olay Konstantinopolis’in Türkler tarafından fethedilişidir. Peki ya 27 asırlık Türk Tarihi nerede başlar? A)   Türk Tarihinin Başlangıcı A.a) Eberhard ve Chou’lar      11 yıl boyun

PORTRE 2: BUMIN KAĞAN

Resim
                                                    Öd Tengri yaşar kişi oglı kop olgeli törümüş. -Bilge Kağan, Kül Tigin yazıtı, Kuzey taraf   Göktürklerin Kökeni, İlk Yurtları Neresidir?                Göktürkler, mevki olarak Turfan’ın kuzeybatısı, Altayların güney eteklerinde bulunuyorlardı Atalarının da efsanevi başkent Ötüken’in iki elli kilometre batısında ortaya çıktıkları düşünülmektedir. Daha önceleri Altayların kuzeyinde ikamet ederken sonraki dönemlerde güneye yönelmişlerdi. Güney bölgenin doğusunda Turfan ve Etsin Gölü vardır.                Daha önceleri Hunlara bağlı olan Aşinalar daha sonraları Juan Juan’lara bağlı kalmışlardır. 552’de kendi devletlerini kurmuşlardır.                Çinlilerin ‘’Pien-i-Tieni’’ adlı kaynaklarında ilk Türk-Çin ilişkilerinden bahsedilir; ‘’İmparator Wen-Ti’nin hükümdarlığında, Ta Tong devrinin on birinci yılında (M.S 535) Çin Hükümeti, T’u-külere elçiler yollamaya başladı. T’u-küler, H’yung-nuların A-shih-na adını taşıyan kolun

PORTRE-1: Attila

Resim
Efsanelerin destansı lideri Attila'nın hayat hikayesine hoş geldiniz.                Attila öncesi Avrupa Hunları:          Önce Doğu-Batı sonra Kuzey-Güney şeklinde bölünen Büyük Asya Hun Devleti'nden kopan parçalar Hazar Denizi çevresinde toplanmaya başlamıştı. M.Ö 4 YY.'da başlayan bu göçler M.S 4'ncü YY'a kadar bölgede kaldılar. Güçleri ve teşkilatçı yapılarının etkisiyle de kurdukları devlet zamanla bölgenin en önemli gücü haline geldi. İlk seferlerini Başbuğ Balamir komutasında 374 yılında Ostrogotlara yapıldı. O dönemde Karadeniz'in kuzeyinde var olan Got kavimleri savaş taktiklerini bilmedikleri Hunlar karşısında bir varlık gösteremiyordu. Öyle ki; 374 yılında yenilen Ostrogot Kralı Ermanarich intihar etmiş, Vizigot Kralı Atanarich ise Batı'ya göçün yolunu tutmuştu. 375 yılına gelindiğinde Hunların önünde duramayan bu barbar kavimler Avrupa'nın içlerine hatta İspanya'ya kadar uzanan göçler yapacaktı. Hun akıncılarının bilinmeyen taktikleri bü

Altay Zirvesinden

Resim
  Mesafeleri uzak kıldılar gözlere, Attılar uzaklarda kardeşimi ateşlere, Yanıyor beşiklerim, ata mezarlarım! Bir sitem değil de göklere; Nerde kaldı ulusu bu kurtların? Bir acı çığlık yükseliyor yüce Doğu'dan, Yanıyor zulmün alevlerinde Doğu Türkistan! Yedi akıncının, yedi devletinde yok buna bir isyan! Kıtlık mı var Oğuz Elinde, ne haber kurt başlıklı tuğdan? Yoksa bu sessizlik derin fırtınadan mıdır kalan? İki dağ arası geçen yıllara, Kurt rehber ortaya çıkana, Eritene kadar demir dağları, Yırtıp atana kadar kader ağlarını, Birdik işte, dilde, fikirde ne oldu? Tarihe prensesleriyle geçen birileri var, Yılların ve tarihin verdiği eziklikleri var. Hınçları var, öfkeleri var, çullanıyorlar; Bir avuç insana, bir avuç Uygur'a... Ses, seda yok bizim garip ellerden... Başkanların elleridir havada birbirini seven. GİRAY

Ermeni Soykırımı İddiası

Resim
İsmail Enver, Talat ve Cemal Paşalarımıza          saygı ve sevgiyle....        Bu bir bilgiseldir.               2019 yılı itibariyle 29 ülkenin resmi olarak tanıdığı bir iddiadır.  Bazı belgelerinin sahteliği ispatlanmış olduğu halde dayanak gösterilen asılsız iddialar silsilesidir... Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını zedelemek, Doğu Anadolu topraklarında hak iddia etmek, haksız bir tazminat elde etme gayesi güden ''siyasi'' bir harekettir.      Hukuki Süreç Nasıl Olmalıydı?               BM (Birleşmiş Milletler)'nin gerekli kanunu -Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Kanunu, Aralık 1948'de kabul edilip, Ocak 1951'de yürürlüğe girmiştir- uyarınca soykırım suçunun işlen diği ülke mahkemeleri ve uluslararası yargılama yetkisine sahip bir mahkemece karar verilir.                     Verilen Kararlar Nelerdir?                  Osmanlı Divan-ı Harp Mahkemesi (Askeri Ceza Mahkemesi), AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) bu konuda yargılama yetkis

Ziya Gökalp Hakkında İddialar | "Kürt Sevmeyen Türk, Türk Değildir"

Resim
    Giriş      Her an farklı farklı yalanlarla iftiralar görüyoruz. Bunun nedeni kaynağın kanıt sanılması. İzninizle bugün Ziya Gökalp'in "Küçük Mecmua" adlı dergisinde geçtiği iddia edilen "Kürt'ü sevmeyen Türk, Türk değildir." sözünün gerçek olup olmadığını göstereceğim.  İddianın Kaynağı     Türk büyüklerine türlü türlü laflar edilir. Kimi zaman "vatan haini", kimi zaman "Türk değil" denir. Peki bunun nedeni nedir? Bu durumun nedeni "Kahraman ırkıma bir gül" diye bir söz barındıran bu ulusun çocuklarının "Irk ne ya?" diyen torunlarının olmasıdır. İstedikleri gibi iftira atan emperyalistler biz atalarımızı korumadığımız için saldırabiliyor. Türk'lükten bir Türk'ü özellikle Türkçü bir büyüğü uzaklaştırmaya çalışan -ne olduğu belirsiz- çok varlık. Bu iddianın ilk noktası "Türk Yurdu Dergisi" adlı dergidir. Kevser Bey'e ait olan bu "Küçük Mecmua Üzerine Genel Bir İnceleme" adlı yazı 2012

Türk'ün Gökbayrağı: Doğu Türkmeneli

Resim
  En büyük yenilgilerden, en büyük zaferlerini çıkarmak bu milletin kaderidir. I. Dünya Savaşı'ndan Türkiye'yi, iklimle yaptığı savaş sonucu Çin'i fethetmesi, daha sonra bir göçten Avrupa’nın tam ortasında Hun sancağını dalgalandırması, tekrardan Türkistan’da dönerek tarihte ilk olacak şekilde ‘’Türk Devletini’’ kurmaları, Türkistan’a sığmayarak ön Asya’ya akması, bu hiç bilmediği coğrafyada Selçuklu sancağını 1040 yılından 1308’e dek dalgalandırması bir mucize değil fıtrat üzere gelen bir özelliktir. ‘’Türk’’ Ziya Gökalp’e göre ‘’teşkilatçı’’ demektir. Bu başarıların hepsi sert disiplinin, sağlam emir-komuta zincirinin eseridir. Atilla’nın, Mete Han’ın, Bumin Kağan’ın, Alparslan’ın ortak özellikleri çok iyi asker oluşlarıdır. Türklüğün biricik şuuru zaten ‘’askerliktir’’, tarihin ilk çağlarından ordusu olan milletler vardır fakat Türkler milleti olan bir ordudur. Eğer bir hükümdar Türk halkı tarafından kabul görmek istiyorsa büyük askeri başarılar kazanmalıdır. -Sultan II.