Tarih ve Tahrifi Üzerine - 1: Bitlisname Ve Zırvaları

Dünya artık Orta Çağ zihniyetini ve onun ürünlerini tarih kitaplarında okuyor biz ise ülkemizde tartışıyoruz. Ortaya çıktıkları ilk anlarda Zagros Dağlarının sınırlarında barınan Kürtler, Osmanlı zamanında Şii Safevi Devleti’ne karşı bir tampon bölge olmaları için Anadolu’nun Doğusuna yerleştirildi. Ya da Safevilerin yanına geçen Şii Türkmenlerin bölgeden çekilmeleriyle demografik üstünlüğü sağladılar. Bu onların yüksek Türk hakimiyeti altındaki halklardan birisi yapar Doğu Anadolu’nun sahibi değil. Ki tarih boyunca “Kürdistan” ya da “Diyar-ı Kürdistan” denilen bölge sürekli bir değişkenlik döngüsü içerisinde kıvranıp durmuştur. Bu da bazı sempatizanların tarihi tahrifleriyle emperyal hedefleri doğrultusunda yayılma çalışmasıdır.

Tarihi olarak elimizde birkaç beylikten bozma devlet, ABD ve Sovyetlerin uydu devletleri dışında bir siyasi yapı yok. Kürtler, sosyolojik olarak devlet kuramazlar çünkü aşiretleri var. Aşiretler de milli birliklerini sağlama noktasında önlerindeki en büyük engellerdir. Öte yandan iddialara bakılırsa Suriye’de, Irak’ta, İran’da, Azerbaycan’da ve Türkiye’de toprakları olan devasa bir devlet organizması karşımıza çıkıyor. Fakat bu büyük coğrafyada inşa ettikleri eserlerin sayısı çok çok az. Tarihi olarak Eyyubiler gibi büyük bir devleti sahipleniyorlar. Eyyubi Devleti’nin hanedanının soyu halen tartışmalı bir konudur. Tarihi olarak kesinliğe kavuşturulmamış bir devleti şu ya da bu yöndeki kanıtlarla istediğimiz millete mal edilebiliriz. Üstelik bunu yaparken de Rum Selçuklularının başarılarını lokal görmekteler. Sorması ayıp olacak ama; Selçuklu Ordusu Dorileon’da Haçlı Ordusunu karşıladığı vakit yanlarında Eyyubi süvarileri var mıydı ki Selçukluların başarıları lokal de Eyyubilerinki global ölçekli oluyor? Üstelik buradaki ölçek neye göre belirleniyor? Kudüs’ü ele geçirmekse eğer onu bir Türk beyi olan Atsız’da yapmıştır.

Sosyal mecralarda dolaşan bu fiskos odalarının membaından beslenen verilerle çocukların, gençlerin akılları çelinmekte. İran mitolojisinin ve Türklerin efsanevi düşmanı Rüstem’i Kürt yaparak, Avşar boyunu Kürt ilan ederek, Türk şairi Ali Şir Nevai’nin ünlü yapıt “Hüsrev ve Şirin”den yola çıkarak oluşturduğu “Ferhat ü Aslı” mitindeki Ferhat’ı çalıp Kürt yapmakla bir kültür meydana getirilemez.

Tarihi ve edebi tenkit denilen bilimsel yol ve yöntemler mevcuttur. Avrupa’nın Şark’a karşı aç gözlü bakışları üstlerine inşa ettikleri yapıtlardan birkaçı okunarak kaynak verilmez. Bunlara başvurulmadan ikinci kaynakları (araştırma eserleri) baz alarak tarih yazılamaz.  

Bütün bunların yanı sıra dün başka bugün başka konuşan siyasetçilerin sözlerine bakılarak bir dava oluşturulamaz. Daha düne kadar ayyaş olanların bugün başlar üzerinde karşılandığı, dün “sen kokmayan gülü istemem” diyen Avnii (“Ebu’l Feth” Sultan 2. Mehmed Han)’nin Müslümanlığının tartışıldığı, tüm Avrupa’nın “Magnificent (Muhteşem)” dediği Sultan Süleyman’ın “aptallıkla” itham edildiği bir gündemde Eyyubiler’i ABD’li bile çıkarabiliriz.

Bugünkü Kürdistan, Irak Cumhuriyeti’nin Kuzeyinde bulunur. Homojen bir yapıya sahiptir. Araplar, Farslar, Türkmenlerle birlikte Kuzey Irak’ta bulunurlar. Suriye’nin Kuzey ve Doğu bölgelerini ise apaçık işgal etmiş bir terör örgütü bölgeyi sahiplenmiştir. Bu kabul edilemez bir tutum ve vandallıktır. 

Sonsöz

Bu gündem çalışmalarının altında yatan temel nedenin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı algı oluşturmak olduğunun farkındayız. Devlete isyan ederek birtakım siyasi çıkarlar elde etmek isteyen ve bunun için de Dini Mübin-i İslam’ı kullanan Seyyit Rıza’nın savunuculuğu yapılarak maskelerini düşürmüş olan bu tür yapılar utanmadan sayfa ismi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin illerinin adını kullanmaktalar. Unutulmamalıdır ki; devlet kurmanın yolu Beka Vadisindeki yılan kovuklarından geçmez; Avrupa ülkelerinden ahkam kesmekle politika oluşturulmaz; kadın, hamile, yaşlı, çocuk, bebek demeden yapılan katliamlarla devlet kurulmaz; siyasi parti merkezlerinde iptidai Farsça ile yayın yapan kanallara verilen röportajlarda Türk Bayrağı kaldırmakla mesaj verilmez… Bir bakışta bu kadar hata saymam benim üstün bir insan oluşumdan ötürü değil sizin amatör olduğunuzu gösterir. İnanın kucağına oturduğunuz dış istihbaratların şeflerinin de pek umurunda değilsiniz. Ömrü hayatınızda ve tarihinizde büyük devlet kuramadığınızdan bilmezsiniz ancak büyük devletlerin dostları yoktur, politikaları vardır. Fakat sizin ne devletiniz ne de politikanız mevcut. 



 



Altay




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Tarz-ı Siyaset Işığında Türkçülük Fikri

Gerçekler ve Yalanlar | Atsız ve Atatürk

Türk Olmak Bahsine Dair "Katliam" Girit Türklüğü