Portre: İmam Nesimi

 

Bende sığar iki cihan ben bu cihana sığmazam

Cevher-i lamekân benim kevn-ü mekana sığmazam

 

Kevn-ü mekandır ayetim zata gider bidayetim

Sen bu nişan ile beni bil ki nişane sığmazam

 

Kimse güman-ü zan ile olmadı Hakk ile biliş

Hakkı bilen bilir ki ben zan-ü gümana sığmazam

 

Sürate bak vü ma’niyi süret içinde tanı kim

Cism ile can benim veli cism ile cana sığmazam

 

Hem sedefim hem inciyim haşr-ü sırat

Bunca kumaş-ü raht ile ben bu dükkana sığmazam…

-Nesimi


            İnsanın dili sadece bir organ, bir uzuv değildir. Aynı zamanda hayal kurmayı, insanlarla iletişim kurmayı sağlayan bir köprüdür. Şüphesiz ki Türk kadar eski olan bir nesne de Türkçe’dir. Yazılı edebiyatımız merhale merhale gelişmiştir, gelişmektedir de. İlk Türk yazılı ürünlerinden olan Orhun Yazıtları Türk’ün romanıdır, geçmişidir, donanımlı ve derin metinlerdir. Peki takvimler ilerledikçe neler oldu? Türkçemizin şaheserleri bir bir ortaya çıkmaya başladı. Bu derin şiirlerin yazarlarının başında Nesimi gelir. Azerice ile yazdığı şiirleri, farklı dillerde kaleme aldığı eserleri ile bir anıt karşımıza çıkmakta. Kendisini Kul Nesimi ile karıştırmayın.

 

           Asıl adı, doğum yeri ve tarihi daima tartışılan bir şairdir Nesimi. Adı Celaleddin, Ömer, Ali ve Nesimüddin olarak belirtilir kaynaklarda. Mevcut seçenekler arasındaki en yüksek ihtimalle 1369’da doğdu. Doğum yeri Diyarbakır, Şiraz, Şamahı, Bağdat olarak belirtilmiştir


                                                                        Temsili Nesimi


Aşık Çelebi’nin Meşairü’ş Şuara adlı divanındaki bir beyitte;

‘’Arab nutku tutlmuştur dilinden

Seni kimdür diyen kim Türkmensin’’

Demektedir. Bu bakımdan Nesimi’nin Türkmen olması yüksek ihtimaldir. Ayrıca küçük kardeşinin ‘’Şah Kendan’’ mahlasıyla şiirler yazdığı bildirilir. Kardeşinin mezarı Şamahı’da Eski Kabristandadır.Nesimi’nin doğduğu devirlerde Şamahı Şirvanşahlar’ın kültür merkezi haline gelmişti. Burada zengin bir kültür ve alim ortamı oluşmuştu. Bunlardan yararlanan Nesimi’de kendini olabildiğince geliştirdi. Nesimi’nin burada tıp, astronomi, matematik ve mantık alanlarında dersler aldı. Genç yaşta kendini eğitmiş, donanımlı bir kimse olmuştu. Önce Bedrettin Eş-Şıbli’ye bağlansa da sonraları ünlü Hurufi Fazlullah Estrabadi ile tanışmıştır. Ona katılmış ve beraber Bakü, Şirvan’da yaşamışlardır.

 

Şiirlerinde ‘’Hüseyin’’ mahlasını kullanırken Fazlullah Esterbadi ile tanıştıktan sonra ‘’Nesimi’’ mahlasını kullanmaya başladı. Nesimi, Türk edebiyatı için gayet önemli bir figürdür. Şiirleri propaganda için de olsa gayet başarılıdır. Nesimi, Türkçeyi (dönem Türkçesi kastedilmektedir) Yunus Emre kadar iyi kullanmıştır, ünlü Çağatay Şairi Ali Şir Nevai’nin övdüğü, Latifi’nin ‘’her dilde divanı var’’ dediği, Fuzuli’den sonra Azerbaycan Türkçesini en iyi kullanan şairdir. Nesimi divanın yanında Elifnanme yazacak kadar derin bir şairdir. O, ‘’nükteler söyleyen gönül adamı, sevgiler kabesinin ileri giden fedaisidir’’. Şiirleri ilk dönemde Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mevlevilik eksenindedir. Aşkı arayan Nesimi portresi bizi burada karşılamaktadır. Bu dönemde verdiği eselerle bir divançe oluşturulabilir. Aruzda kusurları olan, duygu dolu şiirleri olan fakat lirizmin doruklarına daha ulaşamamış bir Nesimi vardır karşımızda. Şiirlerine farklı mahlaslar koyması kararsız olduğu şeklinde yorumlanabilir.Fazlullah Esterbadi ile tanıştıktan sonra ise zirveye çıkacak onun büyük bir yardımcısı, damadı ve halifesi olacaktır. Nesimi, Aşık Paşa ile beraber Elifname yazan şairlerimizdendir, üç Elifname’si bulunmaktadır. Şiirleri gelecek ile olup, dolu ve çoşkun bir üslupla yazılmıştır.

 

Nesimi, Sultan I. Murat devrinde Bursa’ya gelmiş fakat hoş karşılanmamıştır. Bunda Fazlullah’ın Timur tarafından idam edilmiş olması ve Hurufilik ile ilgili fikirlerinin etkisi olabilir. Daha sonra Hacı Bektaş-ı Veli’yi ziyaret için Ankara’ya gittiyse huzura kabul edilmedi. Daha sona ise dönemin ünlü Hurufi merkezlerinden Halep’e gitti. Yanında ne vardı, kim vardı bilmemekle beraber heybesinde Dulkadir Ali Bey, kardeşi Nasırüddin, Karayülük Osman Bey ve Cihan Şah’ın akılları vardı. Onları derinden etkilemişti.

Ne acıdır ki kendisi görüşleri ve popülerliği dolayısıyla Burci Mahmut Zahiri tarafından verilen fermanla öldürüldü. Emri uygulayan Emir Yeşbek’tir. Bu idamda Halep Ulemasının etkisi de vardır. Artan popülerliği, yandaşları ve görüşleri onun sonu olmuştur. Boynu vuruldu, derisi yüzülerek Halep halkına yedi gün boyunca gösterildi. Vücudu parçalandı ve bazı parçaları da Şehsuvaroğlu Ali Bey’e,  Nasirüddin’e, Karayülük Osman Bey’e gönderildi. 811(1408)’de yazılan bir eserde ölümü anılmıştır. Bu bakımdan ölüm tarihi 1408’den öncedir.


 

Yiğit adı ve şiirleri kaldı Nesimi’den geriye.2019 yılı, Nesimi’nin 650. Doğum yılı olması sebebiyle Azerbaycan’da ‘’Nesimi’’ yılı ilan edildi, para bastırıldı. Ayrıca Azerbaycan’da en üst dil kurumu olan Azerbaycan Dil Enstitüsü’nün adı Nesimi Dilçilik Instutu’sudur. Nesimi’nin en önemli eseri Mukaddimetü’l Hakayık’tır.



                                    2019’da bastırılan ‘’Nesimi Yılı’’ parası.



                                        Azerbaycan’da bulunan Nesimi heykeli.

                                                                                                                -Altay


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Tarz-ı Siyaset Işığında Türkçülük Fikri

Gerçekler ve Yalanlar | Atsız ve Atatürk

Türk Olmak Bahsine Dair "Katliam" Girit Türklüğü