James Churchward ve İddiaları | Mu Kıtası

 

James Churchward ve İddiaları



Mu'yu, Pasifik Okyanusu'nda bulunan kayıp bir kıta olarak yaygınlaştırılan kişi James Churchward’tır (1851-1936), daha sonra yeniden Kayıp Kıta Mu (1931)[1] adıyla yayınlanacak Kayıp Kıta Mu, İnsanın Anavatını (1926) isimli kitabıyla başlayan bir kitap dizisi yayınlamıştır.[2] Dizideki diğer popüler kitaplar Mu Çocukları (1931) ve Mu’nun Kutsal Sembolleri (1933) isimli kitaplarıdır.

Churchward Bey, elli yıldan daha uzun bir sür Hindistan’da askerlik yaparken, üst düzey bir tapınak rahibinin ona uzun zamandır ölü sayılan ve Hindistan'da sadece iki kişinin okuyabildiği "Naga-Maya dilinde" yazılmış eski kil tabletleri gösterdiğini iddia etti. İddia herkesi şaşırttı. Dilde ustalaştığını iddia eden Churchward Bey, tabletlerde ilk insanın ortaya çıktığı yer olan Mu'dan bahsedildiğini ileri sürmüştür.[1]

Churchward Bey, 50.000 ile 12.000 yıl önce Mu'da gelişmiş olduğunu savunduğu Naacal halkının, “beyaz ırktan” oluşmasına ve günümüzdeki toplumlardan pek çok alanda üstün olmuş olmasına dair iddialarda bulunmuştur.[1] Yaklaşık 12.000 yıl önce yok oluşu sırasında Mu'nun, 64.000.000 kişilik bir nüfusa, birçok büyük şehre ve diğer kıtalarda kolonilere sahip olduğunu ileri sürdü.

Churchward Bey’in Mu, kara parçası Pasifik Okyanusu'nda bulunan ve gelen doğu-batı gergin iddia Mariana adalarından Paskalya Adası ve kuzey-güney gelen Hawaii için Mangaia-Hint tabletlerinde okuduğu efsaneye göre, Mu'nun yeraltı volkanik gazlarının yayılmasıyla deniz seviyesinin üstüne çıktığını iddia etmiştir ve Mu'nun bir dizi deprem ve volkanik patlamadan sonrasında neredeyse tek bir gecede tamamen yok edildiğini yazmıştır.[1]

Churchward Bey, Mu'nun Mısır, Yunanistan, Orta Amerika, Hindistan, Burma ve Paskalya Adası dahil büyük medeniyetlerinin ve özellikle antik megalitik mimarinin ortak kaynağı olduğunu iddia etmiştir. İddiaları için kanıtlarını, kuş ve güneş sembollerinin bu kültürlerlerde ortak olduğu savına dayanmıştır. Churchward Bey, Mu Kralı'nın Ra olarak adlandırıldığını ve bunu Mısır'ın güneş tanrısı Ra ve Rapa Nui dilindeki Güneş için kullanılan “ra'a” kelimesi ile bağlantısı olduğunu iddia etmiştir, ancak ''ra'a'' kelimesinin okunuşunu yanlış bir şekilde ''raa'' olarak çevirmiştir.[1] Güneş sembollerini Mısır, Babil, Peru ve eski ülkelerde bulunan, evrensel bir sembol olduğunu öne sürmüştür. [1]

Ek bilgi: Güneş Neden Evrensel Bir Semboldü?

Güneş’in “evrensel” diyebileceğimiz bir sembol olmasının nedenleri aslında şunlardır: Güneş olmayan kış ayında tarım yapılamaması, ısınılamaması karanlığa boğulması gibi sebeplerdir. Bundan ötürü “Gece” ve “Kış” insanlığın çoğu yerinde açlık, sefalet ve donarak ölme gibi anlamlara gelmiştir. Buradan anlaşılıyor ki Güneş çok önemli görülmüş ve adeta tapılmıştır.

Churchward Bey, Polinezya’daki bütün megalitik sanatı Mu halkına bağladı. Paskalya adasının dev moai heykellerinin tepesindeki taş şapkaları (pukao), Mu kıtasının güneş sembollerinin "Polinezya taşlarındaki tasviri'' olduğunu iddia etti. Churchward Bey, WJ Johnson Bey’den alıntı yaparak, silindirik şapkaları "uzak mesafeden kırmızı görünen küreler" olarak tanımlar ve "Güneş'i Ra olarak temsil ettiklerini" iddia eder.[1] Ayrıca Churchward Bey, hatalı bir şekilde bu heykellerin adada bulunmayan “kırmızı kumtaşından” yapılma olduğunu iddia etti.[1]

Ek bilgi: Churchward Bey İddiasında Haklı mıydı, Haklıysa Nasıl Haklı Olabilir?

Churchward Bey’in “kızıl kumtaşı” iddiası -eğer- bizlere nasıl Mu’dakilerin kızıl kumtaşını getirdiklerini, göç yollarını ve türlerini söylerse o zaman -sarsılabilecek olsa da- kanıt olarak görülen bir iddia olacaktı.

Heykellerin dayandığı platformlar (ahu), Churchward Bey tarafından diğer bölgelerdeki tapınak ve saray inşası için bırakılmış gönderilmeyi bekleyen taştan yapılar olarak tanımlanmıştır.[1]  Ayrıca, bu kayıp uygarlığın el işlerinin bir örneği olarak Yeni Zelanda Māorileri tarafından dikilmiş direklerden de bahseder.[1] Churchward Bey’in görüşüne göre günümüzdeki Polinezyalılar, bu çalışmalardan sorumlu kayıp Mu uygarlığı yerlilerinin soyundan değil, felaketten kurtulmuş ve dünyadaki “ilk yamyamlık ve vahşiliği” benimsemiş halkların soyundan gelmektedirler.[1]

Jeoloji Ne Diyor?

Jeolojik kanıtlar, herhangi bir kayda değer büyüklüğe sahip bir “kayıp kıtanın” var olamayacağını göstermekte. 1970'li yıllardan bu yana yoğun olarak destek gören “levha tektoniği” teorisine göre, Dünya'nın kabuğu, daha ağır "sima" kayaları (magnezyum silikat bakımından zengin olan okyanus kabuğu) üzerinde yüzen hafif "sial" kayalarından (alüminyum silikatlar bakımından zengin olan karasal kabuk) oluşmaktadır. Sial genellikle kabuğun birkaç kilometre kalınlığında olduğu okyanus tabanında bulunmazken, kıtalar onlarca kilometre kalınlığındaki sial katmanları içerir. Kıtaların sima üzerinde ''yüzdüğü'' gibi, buzdağları da su üzerinde yüzdüğü için, bir kıta basitçe okyanusun altında "batamaz".

İddiaların Ortaya Çıkışı

Augustus Le Plongeon ve İddiası: “Mu”

Mu efsanesi ilk olarak, Yukatan’daki Maya kalıntılarına yaptığı incelemelerden sonra, Augustus Le Plongeon Bey'in (1825-1908) eserlerinde ortaya çıkmıştır.[3] Le Plongeon, Yucatán'daki Maya medeniyetinin Yunanistan ve Mısır’dakilerden daha eski olduğunu gösteren Maya yazıları bulduğunu ve yazıtta daha eski bir kıtanın hikâyesinin anlatıldığını iddia etmiştir.

Le Plongeon Bey "Mu" adını, 1864 yılında de Landa alfabesini kullanarak Troano Kodeks'ini yanlış bir şekilde çevirmiş Charles Étienne Brasseur de Bourbourg'dan almıştır. Brasseur, Mu olarak okuduğu bu kelimenin, bir felaketin batırdığı bir ülkeye atıfta bulunduğuna inanıyordu.[4] Le Plongeon Bey daha sonra bu kayıp toprakları Atlantis ile bağdaşlaştırmış ve sözde Atlantik Okyanusu'nda batmış olan bir kıtaya dönüştürmüştür.

Le Plongeon Bey, eski Mısır medeniyetinin, kıtanın batması yüzünden mülteci olmuş Kraliçe Moo tarafından kurulduğunu iddia etti. İddiasına göre “diğer mülteciler Orta Amerika’ya kaçmış ve Maya uygarlığını yaratmışlardır.”[5]



Kaynakça

  1. Churchward, James (1931). The Lost Continent of Mu. New York: Ives Washburn. Re-published by Adventures Unlimited Press (2007)

  2. Churchward, James (1926). Lost Continent of Mu, the Motherland of Man. ABD: Kessinger Publishing. ISBN 0-7661-4680-4.

  3. Le Plongeon, Augustus (1896). Queen Móo & The Egyptian Sphinx. The Author. ss. 277 pages

  4. John Sladek, Yeni Kıyamet (New York: Stein ve gün, 1974) 65-66. (Arşivlendi)

  5.  De Camp, Lyon Sprague (1971) [1954]. Lost Continents: Atlantis Theme in History, Science and Literature. Dover Publications. ISBN 978-0-486-22668-2. (Arşivlendi)



Ayrıca: https://archive.org/ sitesinden arşivlenmiş olan yazılara bakılabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Tarz-ı Siyaset Işığında Türkçülük Fikri

Türk Olmak Bahsine Dair "Katliam" Girit Türklüğü

Gerçekler ve Yalanlar | Atsız ve Atatürk