Nardugan Nedir? Nardoğan, Ayaz Ata ve Bayramlar

    Birçok Türkçünün aslında Türkçülük yapmadığını görmek, ne olduğu belirsiz adamları "hevace" belirleyip ne derse desin kesinlikle inanmalarını görmek bizim için çok üzücü. (Hevace: Hoca sözcüğünün kökenidir. Köle sahibi demektir.) Kaynaklar hakkında ufak bir yazıyla yazıya giriş yapmamızın daha iyi olacağını düşündük. Öncelikle:

Kaynak Sınıflandırması

    Kaynak sınıflandırması çok önemli bir konudur. Bir örnek ile daha iyi kavrayabiliriz. Dışarı çıkmak isteseniz dışarı mı çıkardınız, camdan bakar mıydınız yoksa perdeyi camın önüne çekip perdenin arkasından bakarak hiçbir yeri görmemeye mi çalışırdınız? Açıkçası bu 3 hareket 3 sınıfa bir gönderme. 1. derece kaynaklar direkt olarak bulunur. Bir insanın sözü ya da çalışması değildir. Dışarı çıkıp kendin görmendir. 2. derece kaynaklarsa camdan bakmaktır. Kendin görmen değildir. Bir insanın sözü ya da çalışmasıdır. Şunu asla unutmayın ki biri camınıza sahte resim koyup algınızla oynamaya çalışabilir. Bunu yaparsa kendine bağlar, bu yüzden yapar. Kendi sözüne inandırır, kendi gözlerinle görmeni engeller. 3. derece kaynak ise oldukça tehlikelidir. Ne de olsa bir insanın sözünün sözüdür. Yani var olduğunu bilmediğiniz bir olay ya da yapı için taraf tutmuş birisinin sözünün sözü olması o insanın böyle bir sözü olduğuna dair güveni bozar. Böyle bir sözü olduğu bile belli değildir. Buna çok dikkat edin. En çok arkadaş çevresinde olan kaynaktır. Fark ettiyseniz ben (Yakub Cemil) 1. dereceden başka kaynak kullanmıyorum. Eğer isterseniz benim dediklerimi harfine kadar araştırın, bundan memnun olurum. Bilimin temeli deneydir, şüphedir, testtir. Ancak, sırf bir adamın namından ötürü o adamın adının verilerek yazıldığı bir yazıyı sorgusuz sualsiz kabul ediyorsanız kesinlikle yazılarımı okumayın. Okumadan önce bilimin temellerine çalışın. 

Nardugan Türk Bayramı mı?

    Evet, Türk bayramı. Bazılarının söylediği gibi Hristiyan Türk'lerde ortaya çıkan bir bayram değil. Ayrıca bizdeki adı da Nardugan değil. Nardoğan Bayramı'dır bizdeki adı. Bazı yalanlarla ortaya çıkan kişilerin elinde hiçbir kaynak olmadığı gibi sahte kanıtlar vardır. Sahte kanıtlar, insanların mantığıyla oynayıp kendi isteğine yöneltmeye çalışan insanların sözde "kanıtları" ve "kaynakları"'dır. Örnek olarak Nardoğan için şunu söylüyorlar: Eğer Nardoğan Türk bayramıysa kanıtınız nedir? Buradaki ilk amaç bizi kanıtsız göstermek ve insanları kendi tarafına çekmektir. Bunun cevabı evettir. Kanıtları da vardır. Önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz Öz Tamgası 4 dönemi temsil eder. Bu dönemler gelirken kutlama yapılır. Nevruz, bu kutlamalara örnektir. Nardoğan da kış kutlamalarıdır. 21-25 Aralık arası olur. Kutlama günü 25 Aralıktır. 25 Aralık'tan öncesi bayram öncesi arifedir. 

Peki Neden Hristiyanlarda Var?

    Bunun sebebini en yakın kuzenimiz olan Alman'lardan öğreniyoruz. Biz Ural'ların doğusunda yaşarken onlar batısında yaşadılar. Oldukça benzer sözcüklerimiz, kültürümüz ve simgelerimiz var. Demirhaç, Temir Kazık'tır bizim kültürümüzde. Er sözcüğü Almancada da aynı anlamdadır. Onlarda Noel bizde ise Nardoğan'dır. Peki Ayaz Ata, ağaç süsleme ve benzeri olaylar bizden midir? Bunun cevabı da evettir. Kaç yüz yıldır Anadolu'daki Türkmenler Hristiyan, kaç yüz yıldır Milattan Önce yaşamış Türk'ler Hristiyan? Zaten Hz. İsa'dan önce olan insanlar Hristiyan olamaz. Bunu göz önüne alıp şunu demeliyiz: Kültürümüzde ağaç süslemek var mıdır? Kesinlikle evet. Farklı renkli kumaşlar Çam Ağacına bağlanır, her renk bir duayı temsil eder. Çam Ağacı çok önemli bir olgudur. Kışın yapraklarını dökmez. Bu da Çam Ağacı'nı birçok kültürde ölümsüzlüğün simgesi yapmıştır. Duaların ölümsüz olması isteğiyle ölümsüzlüğün simgesi Çam Ağacı'na bağlarız dualarımızı. Bunu yaptıktan sonra belli bir yönde 7 kez etrafında dönülür. Bu gelenekler çok çok eskidir. Tam olarak ne zaman ortaya çıktı bilmesek de en uzak kanıtlar 20.000'leri gösteriyor. 20 binler ve sonraları çok net şekilde görüyoruz. Bu zamanlarda Cermen'lerle sıkı arkadaşlardık. Bu yüzden kutlamanın onlara geçmesi gayet doğaldır. 

Ayaz Ata ve Noel Baba

    Ayaz Ata bir Tengrikendir. İnancına bağlı -gerçekten yaşamış- bir insandır. Derviş olarak geçer. (Ata sözcüğü "Baba" demektir.) Ayaz Ata, Tengricilikte şart koşulan bir ibadeti yapmaktadır. İnsanlara yardım etmeyi şart koşan Tengricilikte Tengricilerin insanlara yardım etmesi ne kadar gerçek dışı olabilir? Bu destanı ortaya çıkaran Ayaz Ata 10 binlerden önce yaşamış olacak ki Noel Ata olarak Cermen'lere geçmiş. Bunun sebebi 10 binlerde Cermen'lerin Ural'ların eteğinden Avrupa'nın içlerine göçüp yerleşmeleridir. Tengriciliği bilmiyor olanlar olabilir. Onlar için Tengriciliğin önemli noktalarını yazalım:

Tengricilikte Önemli Davranışlar (İbadetler)

-Doğayı korumak. (Denize akan suda yıkanıp kirletmeme, canlıları gereksiz sebeplerle öldürmeme vb.)
-Doğayı anlamak. (Tengrinin anlaşılması için doğanın anlaşılması şart koşulmuştur. Tengri, doğadır, evrendir.)
-Doğayı sevmek. (Evreni sevmek Tengriyi sevmektir.)

Bu şartlardan her hangi birini gerçekleştirmeye kişi Türk'lükten aforoz edilir. Türk'lükten edildiği gibi iyi insan sayılmaz ve Tengriciliği de sorgulanır hale düşer.

Şikayetlerimiz

    Görüyoruz ki birçok Türkçü kılıklı cahil kişi her olayı Türkeli'ndeki Türk'lere bağlıyor. Anadolu'daki ve tüm Türk'lerdeki kültürü Kazakistan'a bağlamak ne cehalettir? Bir dağ tekesi simgesi görür olsun hemen "Kazak'lardan çalınmış" der, ne yazık ki dağ tekesi olduğunu bile bilmez. Kuşaklı ve işlemeli bir elbise görür olmasın, hemen o saçma sözü söyler "Kazak'lardan çalınmış". Bunun ne manası var? Her gün Moğolistan'daki çocukları paylaşıp, "Ötüken'de buluşacağız" deyip, Moğolistan fotoğraflarını paylaşarak Moğolistan'ı övüp sonra Moğolistan'a ve Moğol'lara nefret kusmanın ve haritalara Ötüken'i eklememenin anlamı nedir? Bu kişilere kulak asmayın. Türk Kültüründe bulunan hiçbir öge tek bir yere ait değildir! Sahiplenmenin ya da sahipetmenin anlamı nedir? Ne yazık ki Türk'ler arasında -afedersiniz- tam anlamıyla bir sidik yarışı başladı. Kim daha Türk'tür, kimin Türk'lüğü kimi tokatlar diye gezmeye başladılar. Kimi zaman bir Kazak kimi zaman da bir Özbek gelip Türklüğümüze sövüyor ve kendini Türk görüp bize ermeni p*çi diyor. Gün geçmiyor ki kendilerini yüceltmemezlik yapmıyorlar. Buna sebep olan nedir biliyor musunuz? Türkçü geçini kendini Türk görmeyenler ve bizim kötü olduğumuzun, Türk olmadığımızın algısını yayanlar. Ne zaman gün gelir onlardan kurtuluruz, işte o zaman hem birlik hem de kardeşlik olur.

Y.Cemil

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üç Tarz-ı Siyaset Işığında Türkçülük Fikri

Türk Olmak Bahsine Dair "Katliam" Girit Türklüğü

Gerçekler ve Yalanlar | Atsız ve Atatürk